Platon bunu Şölen ( Symposion ) diyaloğunda " Sokrates'in " ağzından şöyle anlatır : "Sanatçının ve el işçisinin ortaya koyduğu ürünler ve isterse endüstri ürünleri olsunlar , empatik duygusal dünyaya duygu ve düşüncelerin aktarılmasıyla meydana gelirler. "
Bu anlayış içinde Platon devam eder :
" Poiesis ( yaratma ) dediğimiz şey , çok geniştir biliyorsun , var olmayan bir şeyi var etmenin her türlüsüne " poiesis " deriz. Böylece, her sanatın yaptığı bir poiesis'tir, her yaratanda "poetes"tir.
İnsan nedir ? İnsan fizik ve bio-psişik varlığının dışında duygu ve düşünceleri , hayal gücü ile tinsel bir varlıktır. Buna karşılık olarakta empirik dünya, nesneler dünyası tinsellikten yoksun bir madde dünyasıdır.
Yaratma olayı tinsel varlığını , duygu, düşünce ve hayal gücünü katarak maddeyi tinselleştirir. Böyle bir tinselleştirme , maddeye biçim ( form ) verme anlamına gelir. Çünkü formun kaynağı tinsel varlıktır. Maddenin tinselleşmesi , form kazanması , onun madde kategorilerinin dışına çıkması demek olur. Böyle tinselleşmiş , form kazanmış bir varlık , artık madde varlığı değil , tersine en geniş anlamda sanat varlığı olur. Böyle bir sanat varlığı yeni bir isim alır. SANAT YAPITI. Sanat yapıtı, o halde tinsellik ve form kazanmış bir maddi varlık olarak yaratılmış bir varlıktır.